Yeni Yılın 24. Ninesi
Nineleri enine enine dilimleyip ahşap tabakta servis edersen suyunu bırakmaz.
Yeşim "suyun çok fazla" diyor,"fazla duygusalsın, ateşinle, toprağınla dengelemen lazım." Sinemdeki onulmaz yaralara ateş neylesin, toprak neylesin.
Ne ki, derdimin dermanı huzurlu bir dünya...
Kimsenin babasının ateşlerde yanmadığı, kimsenin yavrusunun işkencelerde, gözaltılarda kaybolmadığı, kuyulara atılmadığı,hayatlarına beyaz çizikler atılmadığı, yüreklerde kağıt çiziği sızısının her acının yıldönümünde nüksetmediği, başındaki örtüden, yüreğindeki inançtan ya da inanmamaktan sebep kişinin dışlanıp, aşağılanmadığı, yargılamadan kabullere teşne, aymazlıklarına cümle algıyı dumura uğratan, duyan kulakları utançtan kıpkırmızı eden kılıflar uydurmadığı. Cumartesileri annelerin acılarını sessiz çığlıklara gömmediği, birbirlerinin yüreğinde umut yeşerttiği.. Güneşli güzel günlere Afrikalı çocukların saflığıyla elele ubuntu felsefesini içmiş koşmadıktan sonra kar etmez cümle ateş, toprak...
Umutluydum bu gün neşeli bir şeyler çıkacaktı, iki güzel insan bileşkesine gidecektim ardı ardına oysa, sabah Hazinem'i yolcu ederken de havayı, kışı koklamış ziyadesi ile bahtiyar olmuştum oysa ki...
Kısmet, değil ki pilot ismet...
Sahi sizin hiç babanız öldü mü?
Yeşim "suyun çok fazla" diyor,"fazla duygusalsın, ateşinle, toprağınla dengelemen lazım." Sinemdeki onulmaz yaralara ateş neylesin, toprak neylesin.
Ne ki, derdimin dermanı huzurlu bir dünya...
Kimsenin babasının ateşlerde yanmadığı, kimsenin yavrusunun işkencelerde, gözaltılarda kaybolmadığı, kuyulara atılmadığı,hayatlarına beyaz çizikler atılmadığı, yüreklerde kağıt çiziği sızısının her acının yıldönümünde nüksetmediği, başındaki örtüden, yüreğindeki inançtan ya da inanmamaktan sebep kişinin dışlanıp, aşağılanmadığı, yargılamadan kabullere teşne, aymazlıklarına cümle algıyı dumura uğratan, duyan kulakları utançtan kıpkırmızı eden kılıflar uydurmadığı. Cumartesileri annelerin acılarını sessiz çığlıklara gömmediği, birbirlerinin yüreğinde umut yeşerttiği.. Güneşli güzel günlere Afrikalı çocukların saflığıyla elele ubuntu felsefesini içmiş koşmadıktan sonra kar etmez cümle ateş, toprak...
Umutluydum bu gün neşeli bir şeyler çıkacaktı, iki güzel insan bileşkesine gidecektim ardı ardına oysa, sabah Hazinem'i yolcu ederken de havayı, kışı koklamış ziyadesi ile bahtiyar olmuştum oysa ki...
Kısmet, değil ki pilot ismet...
Sahi sizin hiç babanız öldü mü?