AkıtmaRomanda Öylesine Arşiv Niyetine

Dün Nur mesajımız sırasında “İlginç bir özlemek onun hissini belki bu. Yaş aldıkça tatlı tatlı artıyor. Neredeyse Fernweh gibi, farklı bir sıla hasreti gibi bir şeyler işte.” yazınca bir zamanlar bu bilgilere nasıl da hikayeyle geldiğimi hatırladım ve dahi paylaşmak istedim. 2 Temmuz 2019'da yazdım birazdan okuyacaklarınızı. Annem ve diğer birkaç değerlim daha gitmemiş, ben yasımın ve açıklıların saklanamayacağı şekilde bulutlanmamışım, Emre on dokuz ben elips kalmamışım. geçmişteki bir günü hatırlayınca hayretim tavan yapıyor artık, geçiş işlemlerinin nedeni. Bu Pandemi nasıl büktü zamanı, nasıl daha hızlı hızlarda menziline bu yaratılmışların en ilginci —yaratılmışların en ilginci olduğu kanına dünkü yazışmada Nur'un yaşadıklarıyla vardım— zaman.
Oldu,
iyi günler.

Başka dillerde anlamlı bir anlam olmayan kelimelere Türkçede ne oyun oynanabilir. Kendi ülkelerindeki ruhlara halel getirmeden anlamlandırma oyunu. İlk kelimemiz “fernweh” Almanca daha önce gidilmeyen bir yer için sıla hasreti hissetmek demekmiş.

“başka türlü bir şey benim ihtiyacım
ne ağaca benzer,
ne de buluta
girecek gibi değil
gideceğim memleket
denizi ayrı deniz,
havası ayrı hava.” dizeleri, melodisiyle geldi yekten parçalanmış dilime. (Öylece de kaldı geceden beri.)
Toprağı çekti derler ya yaşadığından başka bir yerde dünya yoğunlukları için; buradan yürüsem olabilir mi diye düşünürken gugıl sayfa önerileri gibi çalışan beynim uzun zaman önce değiştirir ama sadece hissini kalan ilmî bir yazıya götürdü beni derken süre bitince, diğer kelimelere geçtik, onlar için de bir şey yazamadım ve birkaç saatlik büyülü gerçekliğimizden evimize döndük. Gece uykusuma büyükbabam misafirdi. Pek yapmaz benim gidenlerim bana bu iyiliği. Güzeldi. Zihnim göründüğünde mırıldanıyordu: Fernweh… (Şimdiden, o zaman yazılana not: Anneciğimi o kadar çok rüyamda gördüm, kimin gittiğinden beri, hamdolsun.)
Yurttaş Kane'e öykündüysem demek. Neyse ki yaşadığım. Ayrıntıları seçin. Hatırladığım fernweh, bir de büyükbabam.
Erzurum'da yaşadı, aralarda nereye gittiğini bilmiyorum

bir dolu eski Türkçe kelimeyi dağıtmaya ekleyen pembegülüşlü adam. Bildiğim Bursa'ya hiç gitmediğini ve laflar arasında Bursa'ya gömülmek istediğini söyledi. Gaziantep'ten çıktığı dünya yolculuğu Bursa'ya çok az kala sonlandı. Ve şimdi Bursa'da ikinci uyanış bekleniyor.

Ezcümle, rahmet olsun herkesin gidenlerine. (İkinci fotoğraf bir tasarımcıya ait hissettirdiği resim.)

Düzenleme: Şimdi böyle sonradan okuyunca... Hüzünlü bir fernweh hikayesi olmuş. Elbette herkesin fernwehi kendine. Neticede büyükbabamınki gibi iki dünya arasında transfer görevini haiz olması gerekmiyor fernwehlerimizin. Kanlı canlı bu dünyalı güzel fernwehlerimiz diliyorum.

0 yorum:

Yorum Gönder